İsrail, yaşadığı uzun süreli çatışmalar ve savaşların ardından, uluslararası topluluğun baskısıyla ateşkes ilan etme yoluna gitmişti. Ancak son günlerde yaşanan olaylar, bu ateşkesin sürdürülebilir olup olmadığına dair ciddi soru işaretleri doğurdu. Bir yanda savaş çığırtkanlarının yükselen sesi, diğer yanda birikmiş gerilimler, Ortadoğu'yu yeniden ateşle doldurabilir. Peki, bu süreçte İsrail’de ne gibi gelişmeler yaşanıyor? İşte detaylar.
Geçtiğimiz haftalarda uluslararası kamuoyunun dikkatini üzerine çeken, İsrail ile Hamas arasında gerçekleştirilen ateşkes, başlangıçta büyük bir umut ışığı olarak görülmüştü. Ancak bu ateşkesin arka planında yatan karmaşık nedenler ve olası sonuçlar, herkesin endişe ile izlediği bir duruma yol açtı. Ateşkesin bozulmasına neden olan faktörlerin başında, taraflar arasındaki güven eksikliği gelmektedir. Hamas’ın üst düzey yöneticilerinin, barış müzakereleri sürecini sabote edecek söylemler ve eylemler içerisinde bulunması, İsrail’in yeniden silahlarını kuşanmasına ve operasyonlar düzenlemesine sebebiyet verdi.
İsrail hükümeti, söz konusu eylemlerin güvenliğine tehdit oluşturduğunu belirterek, çatışma bölgelerinde operasyonel faaliyetlerini artırdığını açıkladı. Bu durum, uluslararası toplumda büyük bir endişe yarattı. ABD ve AB, iki tarafı da tekrar müzakere masasına dönmeye çağırdı. Ancak hem İsrail’in sert tutumu hem de Hamas’ın direniş mesajları, müzakerelerin yani bozulmasını kaçınılmaz hale getirdi. Bölgede yaşanan bu gelişmeler, halkın tepkisini de doğurdu.
İsrail halkı, mevcut durumdan son derece rahatsız. Uzun bir süre akşamlarını sükunetle geçiren aileler, yeniden siren sesi ve hava saldırısı korkusuyla baş başa kalmış durumda. Evet, bir ateşkes ilan edilmesine rağmen, sosyal medyada ve halkın genelinde savaş çığırtkanlarının artan söylemleri, toplumu tedirgin ediyor. İnsanlar, birbirlerine barış mesajları atsanı ve bunun gerçekleştirilebilmesi için dualar ederken, mevcut çelişki ve belirsizliklerin devam etmesi sebebiyle huzursuzluk büyümekte.
Sosyal medya platformlarında ise “barış” ve “savaş”ın temaları etrafında dönüp geçen içerikler, pek çok kullanıcı tarafından tartışılmakta. Gençler ve kadınlar, bir yandan ‘barış’ için çağrılarda bulunurken, öte yandan ‘güvenlik’ ve ‘savunma’ konularında endişeleri de açıkça dile getiriliyor. Birçok kişi, hükümetin askeri politikalarını eleştirirken, ateşkesin sağlanması için daha somut adımlar atılması gerektiğini savunuyor.
İsrail’in askeri analistleri ise, bu durumun daha da kötüleşeceği uyarısında bulunurken, uluslararası toplumun gözlemleri önemli bir merak konusu haline gelmiş durumda. Ortadoğu’da yaşanan güç mücadelesi ve stratejik hamleler, birçok gözlemci tarafından ‘tarihsel bir hata’ olarak yorumlanıyor.
Böyle bir süreçte, diplomatik çözümlerin bir an önce devreye girmesi gerekmekte. Zira, bir yanda savaş çığırtkanlarının söylemleri, diğer yanda ateşkes çabalarının yeniden tartışmaya açılması, bölgedeki istikrarsızlık korkusunu artırıyor.
Sonuç olarak, İsrail’in ateşkes hamlesi kısa süre içinde sekteye uğramışken, geride bıraktığı belirsizliklerin etkisi derinleşerek hissedilmektedir. Tüm gözler, uluslararası diplomasi ve çözüm yollarına çevrildi. Zira, barış ve güven ortamının sağlanabilmesi için, tüm tarafların görüşmelerde kararlılıkla yer alması elzem. Tarafların karşılıklı olarak adım atmadan, bu kargaşa içerisinde huzuru sağlamaları mümkün görünmüyor. Bütün dünya ise, bu gelişmeleri endişeyle takip ediyor.