Son dönemde Türkiye’nin güvenliği ve kamu düzeni açısından kritik öneme sahip olan FETÖ ile mücadele, hükümetin en öncelikli meselelerinden biri haline geldi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bu kapsamda dikkat çekici bir açıklamada bulundu. Yerlikaya, FETÖ ile mücadele sürecinde bugüne kadar toplamda 45 bin 229 personelin ihraç edildiğini duyurarak, devletin bu konuda kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. FETÖ'nün devlet içine sızma girişimlerinin engellenmesi ve bu tür yapılara karşı yürütülen operasyonların detayları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
FETÖ, 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimiyle birlikte, Türkiye’nin gündemine damgasını vurmuş bir terör örgütü olarak tanımlanıyor. Bu süreçten sonra devlet, FETÖ mensuplarının kamu kurumlarındaki varlığını sona erdirmek için kapsamlı bir mücadele başlattı. Hükümet, bu çerçevede yasal düzenlemeleri hızlandırırken, binlerce kamu çalışanının görevine son verilmesiyle ilgili gerekli adımları da atmaya devam etti. Hükümetin planları çerçevesinde, FETÖ ile irtibatı olan herkesin adalet önünde hesap vermesi sağlandı.
Bakan Yerlikaya’nın açıklamasına göre, ihraç edilenler arasında polis, asker, hakim ve öğretmenlerin yanı sıra, birçok farklı kamu çalışanı da yer alıyor. Bu sürecin, hem toplumda hem de kamuoyunda FETÖ ile mücadele konusunda bir güven ortamı oluşturmaya yönelik olduğu bildirildi. Yerlikaya, “Devlet olarak bu çeteye karşı kararlılığımızı sürdürüyoruz. İhraçlar, yalnızca FETÖ ile irtibatlı olanları hedef almaktadır. Toplumun teveccüh gösterdiği bu kararlı tutumumuz, bir daha böyle bir örgütün devlet içinde varlık göstermesine asla izin vermeyecektir” şeklinde ifadelerde bulundu.
FETÖ ile mücadele sürecinin sonuçları, toplumda genel bir algı değişimi sağlamış durumda; halk, devletin özellikle güvenlik güçlerinde ve kamu kurumlarında bu tür yapılanmalara karşı ne kadar kararlı davrandığını görmekte. İhraç edilen personellerin listesinde bulunan isimler, toplumda büyük bir tartışma yaratırken, bazı kesimler sürecin adil olup olmadığı konusunda endişelerini dile getiriyor. Ancak Yerlikaya, tüm bu ihraçların arkasında detaylı araştırmalar ve soruşturmalar yapıldığını vurguladı. “Kim olursa olsun, devletimizin güvenliği için tehdit oluşturan hiçbir kişi affedilmeyecektir” diyen Yerlikaya, bu süreçte şeffaflık ilkesine uyularak adımlar atıldığını belirtti.
Bununla birlikte, FETÖ ile mücadelenin yalnızca ihraçlarla sınırlı kalmadığını, bilhassa eğitimin ve toplumsal bilincin artırılmasının önemine de vurgu yapıldı. Yerlikaya, “FETÖ’nün yöntemlerini ve stratejilerini anlamadan gerekli önlemleri almak mümkün değildir. Bu yüzden devlet olarak, kamuoyunu bilgilendirme ve FETÖ’ye karşı farkındalık yaratma çalışmalarını sürdürüyoruz” dedi.
Sonuç olarak, FETÖ ile mücadele sürecinin hassas ve dikkatli bir şekilde yürütülmesi gerektiği vurgulanırken, devletin bu konuda ne kadar kararlı olduğunu gösteren bu verilerin, toplumda güvenli bir ortam yarattığı ifade ediliyor. İhraçlar ve diğer yasal düzenlemeler, ilerleyen dönemlerde Türkiye’nin güvenlik alanında daha güçlü adımlar atmasına imkan tanıyacağı öngörülüyor. Bakan Yerlikaya’nın açıklamaları, bu çabanın ve devletin iradesinin bir yansıması olarak dikkat çekiyor. FETÖ ile mücadelede atılan adımlar, Türkiye'nin geleceği açısından büyük önem taşıyor ve bu konudaki irade, halkın güvenine de yansıyor.