Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, tarihsel öneme sahip bir ziyarette bulunmak üzere Rusya’ya gidiyor. Bu önemli ziyaretin nedeni, Rusya'nın 9 Mayıs "Zafer Günü" kutlamalarına katılmak. 1945 yılında Nazi Almanyası'na karşı kazanılan zaferi anmak için düzenlenen bu etkinlik, ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerde önemli bir yere sahip. Şi'nin katılımı, sadece tarihi bir anma değil, aynı zamanda Çin-Rus ilişkilerinin güçlü bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Şi'nin bu ziyareti, Çin ve Rusya'nın stratejik ortaklıklarının derinliğini pekiştirmek adına önemli bir adım olarak dikkat çekiyor. Son yıllarda iki ülke arasında artan iş birliği, sadece askeri alanda değil, ekonomik ve diplomatik alanlarda da kendini göstermekte. Enerji, ticaret ve yatırım gibi konularda önemli anlaşmalara imza atan iki ülke, Batı karşısında daha güçlü bir duruş sergilemeyi hedefliyor. Şi'nin "Zafer Günü" kutlamalarına katılması, bu ilişkilerin daha da derinleşeceğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
9 Mayıs Zafer Günü, Rusya için sadece bir milli bayram değil, aynı zamanda Sovyetler Birliği'nin II. Dünya Savaşı'ndaki zaferinin sembolüdür. Bu kutlamalar, ordunun gücünü sergilediği büyük geçit törenleri ile doludur ve genellikle dünya genelinde önemli siyasi figürleri bir araya getirir. Dolayısıyla, Şi'nin bu kutlamada yer alması, uluslararası arenada yeni bir güç dengesi oluşturmaktadır. Batılı ülkelerin Ukrayna ile olan savaşında ortaya çıkan gerginlikler göz önüne alındığında, Rusya ve Çin’in daha sıkı ilişkiler kurması, global politikada önemli sonuçlar doğurabilir.
Öte yandan, bu ziyaret, Çin'in dış politikada nasıl bir yol haritası izlediğinin bir göstergesi. ABD ve Avrupa Birliği ile olan ilişkileri gergin bir noktada olan Beijing, Moskova ile daha yakın bir iş birliği kurarak alternatif bir strateji geliştirmeyi hedefliyor. Bu durum, gelecekte yapılacak küresel müzakerelerde de önemli bir kart olarak masada yer alacak.
Şi'nin ziyaretinin diğer bir boyutu ise, iki ülke arasındaki tarihsel bağların yeniden hatırlanması. Sovyetler Birliği'nin Çin'in kuruluşunda önemli bir rolü olduğu düşünülürse, bu tür üst düzey ziyaretler geçmişe bir saygı duruşu olarak da algılanabilir. Rusya, Çin'in uluslararası alanda güçlenmesini destekleyerek, kendi jeopolitik çıkarlarını da koruma altına almaya çalışıyor. Bu süreçte, her iki ülkenin de karşılaştığı ekonomik zorlukları aşma konusunda birbirlerine yardım edebilecekleri düşünülüyor.
Sonuç olarak, Şi'nin Rusya ziyaretinin birçok uluslararası gelişmeye kapı aralayacağı öngörülüyor. Tarihi bir gün olan "Zafer Günü" kutlamaları, sadece bir anma etkinliği olmanın ötesine geçerek, yeni jeopolitik dinamiklerin şekillenmesine sebep olabilir. Öte yandan, bu durum, Asya-Pasifik bölgesinde de yeni bir kutuplaşma yaratma potansiyeline sahip gibi görünüyor. Dünya genelinde gözler, bu ziyaretten sonra gelişecek olaylara çevrilmiş durumda.